Ölümsüz Bahar

Bir ant üzerine kurulu varlığım

Sessiz bir köşede içine alacak seni

Ölümsüz bir bahara götürecek

Ben bu ant ile seni bağladım

Göğe, suya, toprağa

Önce kıştan geçirecek seni varlığım

Sonra yazdan

Bugün kış geliyor

Ve ben kapımın önünde bekliyorum

Zemînin ağarmasını

Artık yeşil boyalarla kapatamazsın akları, sana sesleniyorum doğa

Ve ben kapımın önünde bekliyorum

Serçeleri tunç, güvercinleri mermerden

Bir kış yaklaşıyor

Selâm sana, ey masum kış

Artık süpürgemle verandadayım

Ve sen kış bahçemden geçiyorsun

Ben bu ant ile seni bağladım

Ve sen kış bahçemden geçiyorsun

İşte şimdi yaz geliyor

Şimdi penceremin kenarındayım

Yeşil ve kahvenin vuslatını seyrediyorum

Bembeyaz güvercinler, sapsarı serçeler ile

Yerler gökleri kana kana içiyor

Yeşil ve kahvenin vuslatını seyrediyorum

Ve sen yaz balkonumdan geçiyorsun

Ben bu ant ile seni bağladım

Ve sen yaz balkonumdan geçiyorsun

Yazda mıyız kışta mı şimdi arkadaş

İkisi de değil, biz sonsuz bir bahardayız

Alışalım artık uzaklara bakmaya

Bu kuşlar ebedî cıvıldayacak

Sesi toprak kokan kuşlar

Tüm susturulmuşları, tüm sessizleri duyacaksınız onların sesinde

Bu güneş ebedî doğup batacak

Ve hayâtımız bir fayton üstünde gidecek

Ruhlarımızın çektiği

Ölümsüz bir bahar içinde

Ve hayâtımız bir fayton üstünde gidecek