top of page
Ara

ZAMAN

  • Gece
  • 19 saat önce
  • 2 dakikada okunur

04.09.2023,  Pazartesi, 22.46  


Yaşamak ne demek? Zamanın akışına şahit olmak demek mi? Öyle olduğunu varsayarsak zaman ne demek? Yaşamın akıp gittiği sırada geçen süreler toplamı mı? O halde süre de zamanın bir alt birimi mi olur? Yaşam zamanı tanımlayabiliyorsa bir başı ve bir sonu olması gerektiği sonucuna varabiliriz sanırım. Bunun süre içinde geçerli olduğunu kabul edersek… Yaşamak da bir süre olur. Yaşam da bir sona ve başa sahiptir. Bu dünyadaki varlığımız da bir gün sona erecek demektir. Bir gün her şeyi öylece bırakıp gideceğiz. Belki o ayki elektrik faturamızı daha ödememiş olacağız belki o sene daha anneler gününü kutlamamış olacağız annemizin. Sevdiğimiz bir kişiye onu sevdiğimiz söylememiş olacağız belki sözlerimizle ama gözlerimiz bunu belli etmiş olacak gölgelerde. O gün, gün daha doğmamış olacak ya da batmamış. Göremeyeceğiz o manzarayı son defa! Gördüğümüzün son olduğunu anlayamayacağız asla! Son uykumuzu, son yemeğimizi, arkadaşımıza söylediğimiz son sözcüğü, son hayalimizi, son defa sarıldığımız bilmeyeceğiz. Belki ben de son yazımı yazıyorum. Bilemiyorum işte. Bilemiyoruz. Hayatımızın nasıl sona ereceğini bilemiyoruz. Belki bir daha sevdiklerimizi göremeyecek olmamız kadar bu bilinmezlik de ölümü korkutucu kılıyor. Eğer yaşamımızın ne zaman sona ereceğini bilseydik de ölümleri bu kadar korkuyla ve hüzünle karşılar mıydık? Belki de hayatımızı daha iyi planlardık çünkü ne zaman son bulacağını bilirdik. Ölümün tarihi belli olsaydı ölüm bir gerçeklik kazanırdı planlarımızda. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaktansa ölüme göre yaşardık ve önceliklerimiz olurdu. Hayallerimize daha çok önem verirdik. Belki de tüm hayatımızı hayallerimize adardık. İnsanların bizi kullanmasına ya da bizi yıpratmasına asla izin vermezdik. Çünkü hayatımızın değeri olurdu. Çünkü sonu olan bir şeyin önemi olurdu. Fakat biz böyle hiç ölmeyecekmiş gibi yaşmaya devam ederken gerçekten ölmeyeceğimize inanıyoruz içten içe. Beynimizin benim başıma gelmez öyle şeyler listesine giriyor karanlık ölüm. Öyle değil ama... Hepimiz öleceğiz bir gün. Peki neden böyle bir gerçeği göz ardı ediyor, yaşamımızı değersizleştiriyoruz? Neden ölümden sonrası için azıcık çaba harcamayı büyük külfet sayan şehirler dolusu insan var? Arkadaşlar bu bir gerçek, ölüyoruz. Öleceğiz!

   

Elbet herkes bir yakınını kaybetmiştir. Nasıl hissettirmişti bu size? Sanki birisi bütün gücünüzü, tüm hayallerinizi, geleceğe dair yaptığınız her planı almış gibiydi; değil mi? Sanki yakınınız değil de siz ölmüştünüz. Hatta eminim bazılarınız onun yerine ben ölseydim demiştir. Ölüm böyle bir şey işte… Neden ölmek istediniz ki o an? Ölen yakınınıza karşı olan sevginizden dolayı mı ya da sıranın bir gün size geleceğini bilmenin verdiği korkudan mı? Apayrı bir sebeptir belki, kalan olmak istemiyorsunuzdur, bu acıya dayanamıyorsunuzdur. Hangisi?.. Peki en ağır olan sebep hangisi? Ömrünüzü boşa harcamayı bırakın lütfen! Çünkü zaman denen şey tüm canlıların dünyada geçirdikleri esnada geçen sürelerin toplamı. Yani zaman her birimizin ve ayrıca her bitkinin, her hayvanın sahip olduğu yaşamın toplamı demek. Zaman hayatlarımızın toplamı demek. Eğer hepimiz hayatını geçirebildiği en güzel şekilde geçirirse güzel zamanlar geçiririz. Zaman insanlığın elinde. İnsanlık da bizim…

 
 
 

Comments


© Copyright

© 2023 by Turning Heads. ODTÜ Genç Yazarlar Topluluğu

bottom of page