top of page
Ara

Turuncu

Bej rengi yaban çiçeği

Yalnızca sapı kalmış

Kokusu en yüzsüz rüzgarların sesi gibi

Kadim gecelerin karanlığından daha sıcak


Gümüş tozu, tane hardal

Blues çalıyor arkalardan

O paslanmış Galler kasabasından

Setter cinsi bir sevgi benim için mi havlıyor


İnsanlar sıkılır, taşınır, zevk alır, hüzüne boğulur

Bunlar yalnızca duygular, dediler

Gelip geçiciler


Kağıt yanar, güneş batar, bir nesil yok edilir

Buzdan duvarlar erir, imtihanlar kaybedilir

Gözlerdeki ışık söner, yüzdeki ifade silinir

Herkes gider bir sen kalırsın

Yine de o sokağın başında

Seni bıraktıkları yerde

Nefeslerinin buğusu havda

Elin soğuk

Elin titrek

Yine de o sokağın başında

Hala


Üç kuruşluk bebek mi dersin

Meleklerin paha biçemediği bir aziz mi

Hiç silinmeyen saniyeler gibi aklımda

Turuncu kokan bir gündü

Önce gözlerime, sonra önden fırlamış dişlerime

Ardından kendi kederine baktı

Dedi ki

Hiç limuzin görebilecek miyim acaba hayatımda

Turuncu koku birden siyah oldu


Mi dispiace amore mio

Egzoz sesleriyle yoğun bir akşamüstü

Eski kentlerin toprağından bile daha derişik bir his var göğsümde Yazı hiç sevmem derim hep

Güz alınmasın diye saklarım heyecanımı

Mavi küpelerimi

İsmimi çağıran yabancı kızı

Uçuran fikirleri

Kumral saçların rüzgara eşlik edişini

Gri sesten aslında haz etmeyişimi


Ben sahnedeki o bahtsız çekirgeydim

Uğur böcekleri ve kelebekler uçuşurken çevremde Sen beni gösterip favorimsin dedin

Çikolata buklelerin şampuan kokusu gibi Neredeyse bağımlı olacaktım

Kaju ağaçları, altın çilekler ve kahve çekirdeği Bunlar yalnızca duygular, dediler

Gelip geçiciler


27 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© Copyright
bottom of page