Bugün toprağa düşüşümün ilk günü
ne kadar zaman alır büyümem bilinmez
kaç gece ayazda kalırım
kar yağar, yağmurlar yağar üstüme
üşüdükçe güçsüzleşirim, azalır ömrüm
bu yüzden heyecanlandırmaz bahar beni
bilirim ki çiçek açamam, iyileşemem
acının tatlı tebessümü, ölümün kıyısında bir gülüş konar yanağıma
yalnızım, körpeyim, zayıfım demem artık
özgürüm ve biriciğim bahçemde...
Böylece günlerdir benle olan Sirius'u fark ederim
haksızlık etmişim güne, geceye, ayaza...
sonra yükselirim semaya, izlerim bensiz dünyayı
gözümden dökülen birkaç damla yaş can suyu olur taze fidanlara
Ezelden ebede bir hayat hikayesidir bu artık
nesilden nesile yetimler aktarılır
güneş ısıtır, toprak susar
gelmiştir göç vakti...
kuşlar beni de güneye bırakabilir mi?
07.03.24
コメント