hiç doğmamış bir çocuğu öldürdük biz seninle.
bundan sonra artık
intihar bombacısının birine sarılırım sadece
'adın ne?' derim,
'boş ver' der.
boş veririm ben de
-hadi uçur beni-
sol cebinden düşen bozuk parayım şimdi ben.
hani eğilip almaya zahmet etmemiştin,
yuvarlanıp gidişini izlerken demiştin:
'siktir et'
niye siktir ediyor herkes?
sol yanımdan bi' şey düştü benim de,
alacakken düşündüm
intihar bombacısını ve seni.
bastım üstüne
lanet şey hâlâ atıyor!
bir türlü ölmek bilmeyen hamamböceği sanki!
bizim çocuk öldü.
sol yanım uyuştu.
sarıldım.
almadın beni yerden.
böcek ölmedi.
bundan böyle organ mafyacısının birine veririm yalnızca kalbimi,
üstünde tepinenlerin aksine
tepe tepe
kullansın.
şairin teki dedi geçen gün,
'aşk diye bir şey yokk!!'
adamın teki de
'find what you love and let it kill you'
demişti,
'siktir et..' mi desem
'gel sen, al bu tüfeği, vur beni.' mi?
-vur beni-
çocuğu vurduğumuz gibi.
geçen sefer seni terk ettiğim temmuz gibi.
-vur-
öleyazar olma durumudur zaten yaşamak,
ölüme yaz beni.
canım adsız bombacım uçurmadan beni
organ mafyacım almadan
solumdan düşeni
'vur!'
-bam!-
Metamorfoz sonrası kozayı düşünmek
Şimdi uçabilsem de
Özlüyorum evimi,
ipekten beyaz tabut
Baş aşağı dünya.
Büyüdüm artık,
Yani konduğum dallar eğri
Ve tüm çiçekler çirkin.
Özgürüm de,
En güzel vadiye gidebilir
Cenneti tadabilirim
Ama gitmiyorum.
Ve farkındayım artık,
Yaşamak için üç
Ölmek için sonsuz gün var.
Bense gün batımında çirkin dalın üstünde durmuş
Kozayı düşünüyorum.
Comentarios