top of page
Ara
Hüseyin Erken

"13"

Ölmek için doğmuş hücreler

Yaşamak için pek azı kalır hatırlarda

Ne yaşadığın değil, nasıl bakabildiğindir yaşanan

Ne yaptığın değil, ne yapamadığındır önemli olan

Ölmek için doğduk

Unuttu yaşam bizi

Biz yaşamayı unuttuk

Büyük bir sanrı o

Kaçamaz ölü doğmuş çocuklar,

Psikolojik gerçeklerden.

Ölemez, intiharı yaşamdan farksız görenler

Gerçekliklerine şüphe karışmışken

Kimse geçemez aynı anın çizgisinden defalarca

Kimsenin anları bile kesişmez karanlıklarda

Bedel öder bütün yalancılar

Öyle öldükten sonra da değil

Yaşarken hem de

Öyle alışmıştır ki farkında olmaz içinde bulunduğu karanlığın, belki de hiç göstermez yaşam kırıntısı

Oysa bir delidir aynanın gösterdiği yüz

Yaşayan yaşadığı için kendini akıllı sanar

Savaş, çırpın, çabala, koş, ayağa kalk, vazgeçme, sen en iyisi olacaksın, sen umutlara bağlanacaksın

Yalancı umutlara

Gelenler gidenlerden her zaman az

Tanrı yoksa herkes hedonist bu Dünya'da

Daha önceleri söylendiği gibi

Herkes koşuyordu delice bir şeylerin peşinden

Kendini arayan benler

Delice sevişiyordu yaşamın içinde

Neye kimeydi bu aşk

Kim tarafından bahşedildiği kimin umrunda

Ölüsü de var yaşayanı da

Kimse kimsenin umrunda değil gerçekten

Delilerin mekanı burası, hemde zır delilerin

Ölüme adanmış bir Dünya burası

Cennet olmaktan çok uzak

Cehennemin ta kendisi

Ölüme adanmış bir yaşam, tanrının resmi

O neyi bilebilir ki, o bizim bilmediğimiz neyi bilebilir ki?

Şeytan görüyorum, her yerdeler

Koşuyorlar, zıplıyorlar öldürüyorlar, çalıyorlar, tecavüz ediyorlar bir de yaptıklarını çok güzel örtüyorlar

Şeytan görüyorum, tanrıdan emin değilim ama şeytan görüyorum

İsimleri mi? Ne gerek var, hepimiz aynıyız.

Anlamı var mı, ölmek çirkinse yaşamak güzel mi.

Anlamı var mı, yaşamak güzelse ölmek çirkin mi.

Neden kimse doymuyor yaşama, neden doymak istemiyor, tıpkı doyduktan sonra bir tabağı yarım bırakmak gibi?

Hep yapılacak bir şeyler var, yaptıklarımızın ne ölçüde değeri var?

Hayır değerli.

Benim için, çocuğum için, vatanım için?

Bir şeytan bir şeytanı mı kayırıyor.

Bizler tanrının unuttuğu şeytanlarız, birinin diğerine yardımını kim umursar.

Bir kötülüğü tanrı bile durdurmadıkça neden savaşalım, ne için savaşalım.

Ben yenildim, zarlarımın toplamı 0 geldi.

Siktiğimin dünyasında ne yaşamak, ne ölmek ne de intihar hiç ilgimi çekmiyor.

Arsız gibi yazıyorum, adeta deli bir sapığım ben, tüm yazdıklarımı taciz ediyorum. Düşüncelerime tecavüz ediyor ve onlardan bir çocuk bekliyorum.

Yazıyorum, çünkü tanrının yazdıklarını bayılıyorum.

Acımasızca kullanmış kalemini, savaşlar, cinayetler, aldatmalar, hatta kız ve erkek farketmeksizin çocuk ve kadın tacizleri, günahların sınırı yok. Bir de bu hayata yenik başlayanlar var tabii!

Kimi o kadar cesur olabilir. Kim sınırları aşıp kalemini beyaz hariç her renge boyayabilir.

Birkaç savunması olabilir tanrının hakim karşısında: Yaşadıklarınız bir düşünce ve bu düşünceler ve kişiler, olaylar ve diğer her şey yalnızca bir kişiye ait, o da sana. Sen farklı benlerin farklı görünümlerisin. Kendin eder kendin bulursun. Birine küfrettiğinde kendine edersin. Bu Dünya senin Dünyan beni suçlama, suçlayamazsın. İnan ki senden çok çok daha iyi Dünyalarda yaşayanlar var ancak onlar senden çooook uzakta, ne yazık ki onlar da yalnız. Üstelik sen bir ölüsün, ben sana hiçbir yaşam hakkı vermedim. Şimdi böyle bir Dünya'da iyi ve kötü nedir ki? Sadece lafügüzaf! Ya da şöyle sorayım İntihar durumunda Katil kimdir? Kof!

-Öyleyse neden yarattım beni, bu şeytani bedeni?

-Senden öylece vazgeçemedim, içindeki iyilik kırıntılarını görmek istedim.

-Emin olsaydım varlığına emin ol beklemeden yanına gelirdim, kendi yarattığım cehennemden kurtulmak için.


56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ayin 1

Comments


© Copyright
bottom of page