Yine sazlıklar, yine meydanlar, yine savaş çocukları
Devler gibi ateşle uyanıyor sabahtan canları
Üşürsün burada, deli üşürsün
Seni üşüten Anadolu cereyanıdır
Dök saçlarını, bastığın yer ışıklı mahlede sürünsün
Bu vurduğun taş, bu kubbe senden yanmaktadır
Dostlar, yeryüzü suları, kıyamet tozları
Çeşmelerden akan gürül gürül kanlar
Nasıl görünür bir mayıs sabahı gücü bilenmiş taş duvar
Güzelim meydanlarda nasıl sallanır ölüler
Boyunlardan su gibi taşan vicdandır
Sıra sıra açan, kan kırmızı yaradır
Nasıl vurulur tellerde bir kuş, sesinden ürperirsin
Mevsimlerden hangisidir söyleyemezsin
Mahşerde, yerde, o yalvarıştır dizlerinde
Hangi ay hangi gün hangi vakitte bir akşam
Ölüm ellerinden nasıl kayacak bir sırta
Bilemezsin
Şair! Bu bir şiir değil
Olsa sebebe hamdeder, secde edersin
Comentarios