top of page
Ara
Gizem Arı

Gözlerin Yuvaları

Ben bildim bileli toprak tora yoksun

İşte yüz bin gün işte yüz binlerce mesken

Güneşmiş aymış doğsun dursun

Sonudur bir sarı sabahın, son ıslıklı kuşu

Çok yağmurlar geldi başımda durdu

Bu asıl per perişan kurşun, bu yüz bin elem

O gecelerde peyda olur

Ölesi gelir elde türlü madenin

Altın yerde sürünür paspal olur

Ele kola nasıl da yakışır çelik

Bir kahkahaları var ki geriliveren yayların,

Gözlerime saplanacak ilk

Saplansın


İplikten, seyrimde türlü taştan

Oydum böyle bir akşam

Yüzümü, gözümü, gözümün yuvasından ölümü

Gidenlerden sabahları saysam saysam

Biraz bakışlardan derilsem, çekilmiş sularda inlesem

Ben bağlasam bir goncayı dikenine, kabuğuna bir inciyi

Başıma yağmur öyle dirhemli, öyle yavaş

Bir yağdı, bir yağdı ki

Beriki yuvadan düşen yavru sırılsıklamdı

Daha çiçek açacağı tutmasın o gövdelerin

O zamanın ağrısı öte sularda kaldı

Şaştı ki eğilen göze kan basar

Bakmayın gözlerim mercan kırmızı

104 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© Copyright
bottom of page