top of page
Ara
Gizem Arı

Yerini Yadırgayan Yaprak Masalı

I. Girizgâh


Güneyin yabancısıydı

ve Güney'de masallar,

kendi masalcılarını öldürdüklerinde

bir dilden bir dile anlatılırlardı.


II. Serim


Kızıldı aynasında ve görenlerin göz bebekleri

hep dam saçağı kalırdı

Güya günün bilindik ayarsızlığında

Şıradan beter şıra kırmızısıydı 

Yazların kavruk ve her yanı serpilmiş saatinde

Bir düşüncenin akla kopuk bir yerindeymiş gibi

Dalından düşüp ayrıldı

Onlar,

Göğe hep bahar diyorlardı

Oysa râyihası nerede ışığı kimdeydi

Yaprağın yeri topraktı dalda duranın gölgesine dek

Ve sonra görenlerin göz bebekleri

Adem'in ağacının dehşetinden irkilirdi


III. Düğüm


Sabahların ibresinde hiçbir vakit

Susuz yudumlara suyunu vermezdi

Hiçbir varoluş soruyla sınanmaz

Yalnız arayışa tabi edilirdi

Nereye varacaktı yaprak aramakla

Bin yıl çürümezse, rüzgâr yıllarca vurmazsa çatıklığına

Nereden ayrılacaktı

Dalları çatırdadı ağacın, soğuğunu giyindi dünya

Sayeleri yaprağa vurdu sallanan dalların

Damarlarına kan dolandı yarı gecede

Demek ağrıyacak bir canı vardı 

Demek kuştan evla ateş uykular belirecekti düşünde

Yara kabukları artık çatırdayacaktı


Ses gerek ağrıya, dedi

Sessizlikte sızlayan nasıl bilinecek

Adem hep nerede gezinirdi göğsü ağırlaştığında

Aradığı onun ağrısını anlamazsa nasıl bilecek

Dumanıyla köpüren içkiden miydi nefesi

Yanı başlarında seyrelen ilaç ona mı aitti

Kanı kara düşüren işte şu infilak neredendi

Sonra şu yâre şu şivekâr

Adem bıraktı düşünceyi, düşünce tuzaktı

Düşünmese bir yel değecekti alnına ferah

Oysa Adem her yerinden kanadı


Kağıttan, örtüden, çaputtan

Şavkından ağır akan bir suyun

Yerde madenden ve asıl kınından uzak 

Kavrandı gün ve güneş

Sonra o dalların kızıl satıhlarından atılarak

Ayrılık nedir, ötesi nerededir ateşin 

Yaprak düşünce anlardı

Niçin avlanırdı koz ağaçların diplerinde yaralı kuşlar

Ölüm saçan su çizgilerinde niçin yuvalanırlardı

Sonra şaşardı 

Adem'in bahçesinde hiçbir ağaç

böyle şiddetle böyle örsü bozuk sarsılmamıştı

Demek ki bir ağrıya bir ses gerekti

Demek ki kan yapraktan evla düşecekti

Ağaca da Adem'e de hükmeden 

Bir yadırgı bir kızıl beden

Söylenmedik bir gizin çağıltısıydı


Ve zamanların evvelindeki bütün masallarda,

masalcının penceresine Adem'in bahçesinden yapraklar uzandı.


1.5.2024


73 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ayin 1

Comentarios


© Copyright
bottom of page