Şimdi bütün fırtınaları kopartacağım
Bulutların hepsini ağlatacağım
Damla olup yeryüzüne akacağım
Yer yüzlerinizi ağlatacağım
Herkesi, her şey için pişman edeceğim
Tanrıyı kendine küstüreceğim!
O bile, evet tanrı bile pişman olacak var olduğuna
Varsızlığını arzulayacak
Herkes, her şey yok olacak
Koku, o bile olmayacak artık
Ölümü değil, olmayanı ağlatacağım
Krizleri krizlere sokacağım
Gözyaşlarınızı silmek için ellerinize bile ihtiyacınız olmayacak
Çünkü bu krizi sırtlayabilecek bir gözyaşınız olmayacak
Damla olup yağacağım
Damlaları damlalarımla boğacağım
Benleri parçalayacağım
Kırılmadık ayna dünya bırakmayacağım
Kırıntıları bile parçalayacağım
Bir benden benler doğuracağım
Sadece ben olacak,
Var olan tek özne ben olacak
Şimdi benler var oluş krizini anlatacak.
İyi seyirler,
Tüm hastalıklı zihinlerin tadını çıkarın!
Bu bir varoluş krizidir
Tanrının bile ölüp ölüp dirildiği
Var olduğu için kendine küfürler ettiği bir kriz
Ve tanrı boğulur anlamın anlamsız denizlerinde
Ben oradadır;
Ben damlalarım, denizi oluşturan
Ben oradaydım ve tanrıyı boğdum.
Onun hıçkırıklarından oldum.
Tanrının gözyaşlarından olan bir damlayım şimdi
Bu bir var oluş damlası
Ve damlalar konuşmaya başlar;
Hadi Benler ıslanalım.
TANRININ VAR OLUŞ KRİZİ:
Olmuyor, içimde göğsümden başlayan bu acı bütün bedenime yayılıyor
Adeta her hücreme nufuz edercesine
Beni deli ediyor
Çılgına dönüyorum sigaramın her dumanıyla
Bir at kuyruğunun kendi üstüne konan sinekleri kovalaması gibi,
Bir o yana bir bu yana sallanıyorum
Ahenge kaptırıyorum kendimi
Adeta kendi kendime kırbaç vurur gibiyim
Olmuyor, yapamıyorum
Üstesinden gelemiyorum!
Basit sözler, sade kelimeler
Beni tekilliğe itiyor
İnsanlar hasta olduğumu düşünüyor
Evet, ben bir hastayım!
Hastalıklı zihnim var
Hep kendimden kaçıyorum,
Bedenime nufuz eden o acıdan kaçıyorum
Şimdi durdum! Doğduğum andan beri yürüdüğüm, attığım adımlarla bir adım mesafe katedemeğim yürüyüşün sonuna geldiğimi düşünürcesine durdum.
Şimdi öylece duruyorum…
İçimden hayata küfürler savurmak geçiriyor
Var olduğum için veya olamadığım için
Her şeye her kese küfürler yağdırmak istiyorum
Ama
Ama en çok kendime kızıyorum,
Kızıyorum!
Çünkü biliyorum!
Her şey sade ve her şey boş
Bu boşluğu dolduracak olan benim
Bu sadeliği yalnız ve yalnız süsleyecek olan benim
Şimdi küfür ediyorum kendime
Kendimi lanetliyorum; bu acıyı sonsuza dek çekeceğim, çekeceksin diyerek kendime küfürler edip kendimi lanetliyorum
Şimdi tekrar durdum…
Yazmak iyi geliyor
Yazabilmek
Ama bilmiyorum
Anlamıyorum
Nedenini bilemiyorum
Dert, sıkıntı bunlar boş
Ben her şeyi aştım,
Kendimin sınırlarına çoktan ulaştım
Ben, benimi göremedim.
Ben, Sen denilen şeye hiç erişemedim.
Bildiğimi sandım
Gördüğümü düşündüm
Hayal kurdum
Her şey ama her şey, sadece bir hayal
(Gökyüzü, bir ah, ve bir sigara!..)
Küfür, evet sade ve boş bir küfür ettiğim kendime
O halde ne?
Anlamaya çalışıyorum
Anlamak için yazıyorum
Fakat dönüpte yazdıklarıma bakamıyorum
Korkuyorum, kendi pisliğimden.
Kendimden korkuyorum!
Ayakkabası kışın yağmur suyuyla dolan çocuklar var
Okumak için babasından küfürler yiyip, annesinin dövülmesine göz yuman ve buna rağmen okula giden çocuklar var
Kirli suyla hayatta kalmaya çalışanlar!
Gökyüzünden düşen su tanelerinede bakın
Nasılda arzuluyorlar bir şeye ulaşmayı
Yer yüzüne olabildiğince hızlı çarpmayı
Herkesin bir amacı var
Ben anlamıyorum
Nedensizlikler arasında nedensizlik nedenini ilke edinen ben
Neden değer veremem hayata, sonu gelen güzel bir şarkı gibi
Bitsesede, şarkının kendisidir güzel olan
Aşk, sevgi bunlar benim için küfür gibi
Ahlak, tanrı bunlar benim için sade gibi
Ben ve sen bunlar benim için acı gibi
Şimdi tekrar durdum,
Halihazırda durduğumun farkındaydım elbet
Fakat ben yinede durmak istedim
O yüzden
Şimdi tekrar durdum
Ve küfür ettim, sanki ilk defa edercesine
Hayatım bir sankiydi
Ben ve sen bir sankiydi
Bense bu sankiyi anlamaya çalışan biri
Evet ne ben bir Ben, Ben sadece sankilerde biri
Bir kırbaç gibi sallıyordum kuyruğumu üstüme gelen sinekleri kovmak için
Tek yaptığım kendime zarar vermekti.
Comments