top of page
Ara
Şemşamer

Güzkuşu

Bahar geldiğinde hep üşüyorum, ne kadar kalın, ne kadar katmanlı da giysem biçare

fayda etmiyor. Sonra bir bakıyorum çevreme, yapraklar dökülmüyor, çiçekler solmamış ve

ben güzde değilim. Bir kuş buluyorum aguşumda, tatlı dilinden bir beste kopuyor sarmalıyor

ilkbahar rüyamı. Üşümem hafifliyor sanki, tekrar hissedebiliyorum ellerimi, ayaklarımı ve

çırpınan nabzımı sana duyuran kalbimi. Yüreğim her ağzıma geldiğinde şaşırıyorum, ne denli

benzer atıyor kuşun şakıyışıyla heyecanımın sesi? Korkmadan edemiyorum o kuş yolunu

bulamadığında nasıl bulacak nabzım beni ısıtacak o kendi sesini. Hayat bu, mevsimler geçiyor ve yıllar olmuş neredeyse. O kuş pır etmiş uçmuş, kimi zaman farklı gönüllere taht kurmuş başkalarının güzünü bahar etmiş. Kimi zaman bir dala yuvalamış uzaktan, dindiremediği rüzgarları izlemiş. Umut fakirin ekmeği, benimse yorganım; donuyorum. Kendi

nabzımı bulmaya çalışıyorum daha ilkbahar rüyamın sıcaklığı burnumda tüterken. Bir elim

nabzımdayken nasıl tutabileceğim ki seni? Sert rüzgarlar eserken savrulan güz kuşuyla kendi

yüreğimi… İnanmıyorum henüz kendi kendimi ısıtabileceğimi ne de senin bana bir bahar

daha armağan edebileceğini.

​ Seni her şeye rağmen çok seviyorum güz kuşu. Takdir ediyorum varlığını, bulutlarımda

kaybolmamanı ve onca kara kış içinde halen donmayı reddeden bedenimi.. Şu an dalından

koparmak istemediğim bir çiçek gibi seviyorum seni, gözlerimle, sözlerimle ama henüz

ellerimle değil. Belki bahar gelir yuvalarsın yine aguşuma, belki kış gelir ve ben ebediyen

donarım; kayıp düşersin. Ama n’olur unutma güz kuşu ben seni kıramam ve hep severim seni.

Ümidim umudun, umudun ümidim olur ve çekerim yorganımı üstüme beklerim yine

ilkbaharımın gelişini.

59 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ayin 1

Comentários


© Copyright
bottom of page