En soluk şiiri yazdığım gün
Kuşkudan âzâdedir ki
Irktan ve hızdan
Sayan Dağı’ndan batıda
Batısında Demirkapı’nın
Tüm batılarında Taluyka’nın
O şiirin günü
Pişman olmaya delirir gibi elbet
Elbette evet dendiği
Saçların kokmayıp
Kimsenin saçının kimsece koklanmadığı bir zaman
O günde süren tat acı olmaya meyyal
Gecenin eli yarılmış
Elinde onun yarım bir çocuk
Anılınca ağır ağır söken gün
Söktü mü uçkunca kateden beni
O şiirin gününde
Sözüm çıkacak ki:
Bir şey olmuş galiba
Ve anneannemim gözyaşlarında mesela
Sırtımın duvara yaslanışı farklı mı bilmem
Hoyrat bir sırt değil bendeki
Parlak ve mermer fayanslar
Ve çimento yükleri onu en soluk güne yeter kılamamış
Tercihlere benzeyen sayfaları yırtarak
Getirmişse neyi yer demir gök bakır ölmeler
Uykudan kavgaya sabır kalmamış gibi
Uykudan kavgaya her yer kanlar içre
Böyler hallerden sızladığım
Sırtımın duruşunda bir farklılık sezecek gibi olduğum o gündür
Dedim o solukluk
Bir şey olmuş galiba
İnsanlara beyaz saçlar sunan bir şey
Soluktan kastıma benzeyen
Bir toplanışa varıyor yolumdaki fısıldaşmalar
Bu bir toplanış ki onda ilkin hain
Terli el, yumuşak kişilik var
Dövünen, isimsiz de
Olur ya erce davranılır diye bir kın da var onda
Boş durmasının sebebi,
Ki bu kalaba yerde bazı gözler sebepsizdir,
Kılıçlının bu kına muhtaç mı
Yoksa düpedüz taze bir can mı olduğunu görmek
Ve anlamak kılıcın kına hiçbir zaman konulmadığını
Tabii terli eller barut tutuyorsa tümden değişir bu toplanış
Seymen çocukları gelmez buraya
Hayli uzaktayız
Yakında ben gideceğim
En soluk şiiri belki yazmazdan önce
Hazır böyle toplandık derler insanlar
Hazır böyleyiz şimdi
Etrafta soluk çocuklar yürüyor salınarak
Ağızları halden hale giriyor madem ağlamamak için
Dudakları madem ki, eskiden kıvrıldıklarınca oynamayacak
Uyandıklarında ölüme şaşırarak uyanacaklar
Uyuduklarında aynı
Soluk günün bitimi
Olsa da olmasa da üzecek bu çocukları
Ve üzülmenin sadeliğiyle ve düzlüğüyle
Sancıyan yerlerinden kanaya kanaya
Artık çocuk olmayacaklar
O zaman neyi bekliyoruz ki der insanlar
Birbirimize suçlar yığdırmak için
Kendimizi bir cümlede kullanmamak için
Kılıçlar, kınlar, müsellahlar
Evet, bir şey olmuş galiba
Ama insanların meselesi değil bu şimdi
En soluk şiiri yazmam kimseyi değiştirmeyecek
Değişmek, tüm kalemlerin meselesi
Soluk gün, elimizin altında sanırlar insanlar ama
Aslında yardalarca uzakta bir anakarada
Ve gök nereye gidiyorsa o kadar ayrıdır insandan soluk gün
Elleri o günü bulmayı düşlemez bile
En soluk şiirse
Zaten haberleri yok, aklımda hürce gezinendir o
Beyazlığa karışmayacaktır sanırsam
Ve mübeşşir bir ele duyduğum hasret bittiğinde
Avuçlarımız arasında tutacağız onu
Ve bilecek, ben nasıl bir adamım
Nasıl bir ölüm kırıp geçirdi beni toprağa
Comments