Bu saatte sadece bir bardak su içmek için ayaklanmıştım ama anlaşılan sen içtiğim suyun farkına vardırmadan bir adrenaline doğru sürükleyeceksin beni. Ne işin var burada? Biliyorsun ben korkuyorum senden ve kardeşlerinden. Gece gece elimde terlikle başını beklemek zorunda mıyım sanki? Doğrusu değilim ama zaman kazanmaya çalışıyorum anla işte. Daha önceki denemelerimde başarısız oldum arkadaşların anlatmıştır. Bazen nasıl bu kadar zeki olduğunuzu anlamakta güçlük çekiyorum. Şu an karşılıklı birbirimize bakıyoruz. İkimiz de birbirimizi görüyor, fark ediyoruz. Hangimiz üstün, hangimiz güçlü, hangimiz daha korkunç gözüküyor? Senin tarafından da bir değerlendirme duyabilmeyi isterdim açıkçası ama bu pek mümkün değil gibi. Dediğim gibi elimde terlik sana yaklaşmaya çalışıyorum ama her adımımda cesaretim daha fazla kırılıyor. Aslında benim cüsseme kıyasla küçücüksün ama gözüme ne kadar büyük gözüktüğünü bir söylesem şaşırırsın. Bir adım daha yaklaştım sana çok da uzun olmayan mutfağın ortasındayım şimdi sense en ucunda, her yaklaştığımda ayrı bir detayını yakalıyorum; ayaklarının sayısını, antenlerinin titreşimini, gövdenin mat siyah rengini... Bulunduğum noktadan fırlatsam terliği ıskalama riskim var ve kaçarsan bir daha yakalayamam. Anneme seslensem gece gece ne uyandırdın diye kızar. Sana yakından temas etmeyi ise hiç içim kaldırmıyor. Tezgahta çeşitli kimyasal deterjanlar var. Bunları uzaktan üstüne sıksam hemen etki etmez tabi, üstelik bu durum da seni hareketlenip yakalayamayacağım yerlere doğru uzaklaşmana daha da kötüsü bana doğru yaklaşmana neden olabilir. Anlayacağın hareket etmenden çok korkuyorum. Açıkçası üzerimde kurduğun bu psikolojik baskıdan daha çok korkuyorum çünkü cüsselerimize oranla karşımda hiç şansın olmamasına rağmen elimi kolumu bağlı kılıyor. E böyle sabaha kadar karşılıklı bekleyemeyiz de birimizin bir hamle yapması gerek. Ben hamlemin getirebileceği olumsuz sonuçlardan mı korkuyorum yoksa direkt hamlenin kendisinden mi karar veremedim ama en çok senden korktuğumu biliyorum. Özellikle de ben yatağımda uyurken evimde canın istedikçe gezme durumundan. İşte bu yüzden boşverip gidemiyorum. Ama terliği attıktan sonra üzerime fırlayacaksın diye de ödüm kopuyor. Zaten şu an sırtım karıncalanmaya başladı. Sanki sen burda tepkisiz durup beni oyalarken akrabaların evin diğer odalarında işlerini görüyor. İşte burada durmaktan değil bunları düşünmekten yoruldum. En çok da belki hiç gerçekleşmeyecek ihtimaller üzerine düşünmekten. Beni duraklatan asıl sebep de bu zaten. Ah ah sadece bir bardak su içmek istemiştim yarım saat önce. Sen beni yeni içtiğim suyun üzerine tekrar susattın. Sayenizde gece yataktan kalkmaya korkar oldum. Yeter artık fırlatıyım şu elimdekini de ne olacaksa olsun. Aa dur, dur kaçma daha elimden bırakmadım terliği. Dur nereye gidiyorsun. Bari kapıdan çık. Hayır çöpün oraya gitme. Ah nereye kayboldun.
top of page
bottom of page
コメント