Ölüm. Havayı solumanın, çiçekleri koklamanın, güneşi görmenin sonu Yaşamanın, mutlu olmanın ve dahi ağlamanın... Acıların olduğu kadar sevinçlerin, yazın olduğu kadar kışın da bitimi İyinin de kötünün de anlamsızlaşması, bir olması Sevilerin tükenmesi, üzünçlerin son bulması En sevilen kitabın okunan son sayfası, alt satıra iliştirilmiş “son” yazısı Bir o kadar basit, alışagelmiş ve olağan; bir o kadarsa çetin, beklenmedik ve uçrak Ruhun ve bedenin birlikte katettikleri yolda ayrı düşmesi Yenileri uğruna yeryüzünü terk etmenin yıllar yılıdır bilinen yolu Üzerine düşünler, yazılar, sözler dökülen; çözümsüz, biçare ve beyhude direnişe karşı gelen Yaşamın tamamlanması adına gerçekleşen kaçınılmaz bir süreç Yaşamın varlığında yok olan, yokluğundaysa var olan Yeryüzünün kendi adına var olduğunu sanan insanoğluna karşı Tanrı’nın ihaneti Yeryüzünü yaratan Tanrı’ya karşı insanoğlunun yüce yaratıcıyla buluşması Hiçliğin hiç olması, var olmayanın yok da olamayacağı gerçeği Güneşin doğmamak üzere batması, ayın akça ışığının karanlığa bulanması Anaların, yarenlerin ve karındaşların acılı iniltisi Camilerde sela, kiliselerdeyse çan sesi yer ve göğü kuşatan “Hoşça kal” demek dünyaya, güneşe ve aya Toprakla buluşmak, ona kucak açmak, benliğini yitirmek Kaybolmak... Zihinlerden, düşünlerden, sözlerden ırak kalmak Hiçliğin içerisinde bir hiç olarak hiçbir şey yapamadan aynen hiç kalmak Bir yanılsama ki Tanrı’nın insanlarla eğlendiği, bir yanılsama ki insanlığın Tanrı’yla teselli edindiği Bilmemek ve dahi bilememek Bilmeye gerek duymaz olmak Yaşamaz, solumaz, işitmez, duymaz olmak
top of page
bottom of page
Comments